Psikolojide kötümserlik; “kendisini gerçekleştiren kehanet” olarak ifade edilen bir nevi hastalıktır. “Olumsuz duygular, olumsuz sonuçlar doğurur”, sonunda insan en büyük zararı kendisine verir. Sürekli kötümserlik yayan ve toplumda huzursuzluk ve gerginlik çıkmasını sağlamak için, yalan, yanlış, uydurma haberler üretenler her zaman vardı ancak günümüzde çok fazla arttılar. Hatta özel olarak kurulan sosyal medya grupları ile zincirleme kötülük yayılmakta, her konuda dezenformasyon yapılmaktadır. Düşünceler kötü olursa, eylemler ve mesajlarda kötü olur.                                                    

Olumlu şeylerden bile olumsuz sonuçlar çıkarmak, iftira atmak, İnsanların moralini bozmak, gelecekten ümitlerini kesmek, ülkelerine olan bağlılıklarını yok etmek için, sürekli olumsuz, negatif, ötekileştirci, moral bozucu haberler yaymak, söylemler kullanmak bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Dışarıdan beslenen veya içeriden başlatılan bu tip moral bozucu kampanyalar, toplumun manevi ve sosyal bünyesine atılan tahribatı yüksek psikolojik bombalardır. İnsan psikolojisine ve sosyal bünyeye atılan bombaların etkisi ve tahribatı nükleer bombalardan daha fazladır. Çünkü nükleer bomba  fiziksel  hayatı yok eder, kötümser ve yalan haberler ise toplumların ruhunu ve psikolojisini tahrip eder. Olumsuz söylemler gençliğin geleceğe olan ümidini kırar, müteşebbislik ruhunu zedeler, ülkenin bilimsel, teknolojik, ekonomik ve her türlü kalkınmasına darbe vurur.             

İnsanın harekete geçmesi için onu motive eden en önemli etken moraldir. Felaket senaryoları moralleri bozar.          

Olumsuz söylenti ve söylemler karşılıklı savaşan ülkelerin birbirlerine karşı kullandıkları psikolojik harp yöntemlerdir.  Bir gemi düşünün, alttan su aldığını farkettiniz. Nasıl davranırsınız; geminin üstüne çıkıp, batıyoruz halimiz kötü, öleceğiz diye yolcuların moralini daha da fazla bozup, bir kısımlarının  can havliyle denize atlayıp ölmesine yol açmak mı daha doğru? Yoksa herkesi haberdar ederek bu deliğin kapatılması için el birliği yapıp, kaptana yardımcı olmak mı daha iyidir. Denizin ortasında yeni bir kaptan da bulunamayacağına göre onunla işbirliği yapıp gemiyi kurtarmak daha iyidir. Gemi batarsa ne yapacaksın? Ortada  ne sen kalırsın ne gemi kalır ne de kaptan. Eğer maksadın gemiyi batırmaksa o zaman diyecek bir şey yoktur.      Günümüzde, yazılı ve görsel medya ile sosyal medya,  bu konuda kötü niyetli olanların istismar ettiği, en önemli araçlarıdır. Özellikle sosyal medya freni kopmuş araba gibidir. Kural, kaide ve hiçbir ölçü yoktur. En sonunda kullanana en büyük zararı verir. Bu mecralardan gelen olumsuz haberlere itibar etmemek gerekiyor.Siyasilerin, bilim adamlarının, sanatçıların, kurumların, yazarların, iş adamlarının özellikle çok daha duyarlı olmaları gerekiyor.                       

Toplumda kötümserlik oluşturacak açıklamalardan veya bunlara aracılık etmekten herkesin uzak durması  gerekmektedir. Sadece bu bile ülkemizin ve milletimizin hayrına yapılabilecek önemli bir hizmettir.

İbrahim CİMİNLİ 02.04.2022