Sabah kalkmakta zorluk çekiyor musunuz?
Şeker Hastalığının habercisi HİPOGLİSEMİ
Sabah kalkmakta zorluk mu çekiyorsunuz? Yemek yedikçe acıkıyor musunuz? Geceleri uykunuzdan mı uyanıyor sunuz? Şekeriniz düşüyor olabilir..
Hipoglisemi; Kanda şekerin aşırı düşmesi ve beynin hayati ihtiyacı olan şekerden mahrum kalması demektir. Kan şekeri, yemekler sindirim sisteminde parçalandıktan sonra vücuttaki hücreler tarafından kullanılmak üzere ortaya çıkan, basit haldeki şekerdir.
Diğer adı glikozdur. Beynimiz en güçlü şeker tüketicisi organlarından biridir. Kandaki şekerin büyük bir kısmını beynimiz kullanır ve beynimiz düşünsel faaliyetlerini şekersiz yapamaz. Hipoglisemi olduğunda, vücudumuz karaciğerde depolanan glikozu salmıyor ve kan şekeri yükselmiyor demektir. Normal değer 70 mg/dl kabul edilse de bu değer kişiden kişiye farklılık gösterir. Hipogliseminin kendisi bir hastalık değildir ama vücutta başka bir sorunun belirtisidir. Özellikle şeker hastalığının ilk adımıdır.
İnsülin kandaki şekeri hücrelere sokan bir hormondur. İnsülin yokluğunda şeker hastalığı gelişir. Pankreas bezinden salğılanan insülin hormomu besin yenildikçe salgılanır. Karbonhidratlar insülin salınmını en fazla arttıran besinlerdir. Glisemik indeksli (Gİ) yüksek besinler yani kan şekerini fazla yükselten besinler yenildiğinde insülin salınımı artarken, Glisemik indeksi düşün besinler yenildiğinde insülin salınımı azalır. Uzun süre glisemik indeksi yüksek besinlerle beslenilirse pankreastan salgılanan insülin hep yüksek olur ve insülin görev yapamamaya başlar. Buna insülin direnci denir ve bir sonraki adım şeker hastalığının gelişmesidir.
Beynimiz enerji olarak kullandığı glikozu üretemez ve depolayamaz bu nedenle hipoglisemi olduğunda hemen etkilenir ve çarpıntı, terleme, açlık hissi, bulanık görme, bilinç kaybı gibi belirtiler ortaya çıkar..
Beslenme önerileri
İdeal vücut ağırlığına ulaşılmalıdır.
Sık sık ( 3 ana, 3 ara öğün olarak ) beslenilmeli, asla öğün atlanmamalıdır.
Öğünler arası 2,5- 3 saat aralık olmalıdır
Şeker ve şeker içeren ( reçel, çikolata, meşrubat, tatlı gibi) besinlerden kaçınılmalıdır.
Öğünler arası 2,5- 3 saat aralık olmalıdır.
Glisemik indeksi yüksek besinler( şeker ve şeker içeren besinler, beyaz unla yapılan ekmek ve unlu
mamuller, beyaz pirinç, patates, meyve suları ) tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Glisemik indeksi düşük besinler; kepekli, tam tahıllılar, kurubaklagil, sebzeler ve meyveler) beslenmemizde özellikle yer verilmelidir.
Doğmuş yağ içeren margarin ve tereyağından uzak durulmalıdır.
Kırmızı et yerine, beyaz et( balık, tavuk, hindi ) öncelik verilmelidir ve etlerde görünen yağlar yani
derileri ayrılmalıdır.
Et içeren yemeklere ilaveten yağ eklenmemelidir.
Sebze yemekleri az su ile pişirilmeli, yağlı suları tüketilmemelidir.
Kızartma kavurma işlemleri yerine; haşlama, ızgara, buğulama ve fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
Yemeklere ekstra tuz ilave edilmemelidir.
Günde ortalama 7-8 saat uyunmalı ve haftada en az 2 gün 45dk yürüyüş yapılmalıdır.
Sağlıklı beslenerek şekerimizi dengelemek bizim elimizdedir.
Sağlıklı günler..