Öylesine muhteşem bir coğrafyanın yaşayanlarıyız ki, girdiğimiz hemen her seçim şu veya bu şekilde varlık yokluk seçimine dönüşüyor. Yine önümüzde bir seçim var ve yine bu seçimde diğerleri gibi bir varlık yokluk savaşına dönüşmüş durumda. Kimilerine göre hamaset söylemi kimilerine göre kaçınılmaz bir gerçek olan beka problemi bu seçimin de odak noktası.

Cumhur İttifakı, beka probleminin altını çizerek seçim propogandasını sürdürürken, Millet İttifakı tam tersi bir istikamet üzere seçim söylemleriyle yoluna devam ediyor. Hatta öyle bir pervasızlık söz konusu ki, HDP kökenli siyasilerin söylemleri Özerklikten Apo'ya özgürlük isteme saçmalığına kadar, bu milleti rahatsız edecek her türlü argümanla devam ediyor.

Cumhur İttifakı, hizmet siyasetiyle oy isterken, Millet İttifakı, Erdoğan gidecek her şey çok güzel olacak söylemiyle oy devşirmeye çalışıyor. Bazılarına göre toplum bu iki söylem arasında ortadan ikiye bölünmüş gibi. Fakat bizim gördüğümüz işin hiç de söylenildiği gibi olmadığı noktasında. Bu düşüncemizin nedenine gelince; yıllardır ayrılıkçı teröre binlerce şehit vermiş masum Anadolu insanının özellikle Millet İttifakı'nın söylemlerine seçim sandığında gereken cevabı net bir şekilde vereceğine olan inancımızdır.

Daha bir iki ay önce hiç bir ülkenin üstesinden gelemeyeceği bir deprem afeti yaşadığı halde vatandaşla irtibatını koparmamış bir iktidarın yaptıkları elbette yapacaklarının teminatı olarak görülecek ve vatandaş bu güvenle Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yaşamaya devam etmek isteyecektir.

Bir yandan ne olduğunu bildiği bir iktidar, diğer yanda ne olacağına akıl erdiremeyeceği yedi katmanlı bir iktidar talebi. Seçim sonucunu tahmin etmek çok da zor olmasa gerek. Elbette Akl-ı Selim galip gelecek.