Muhaliflerin Nefret Söylemi
Nefret söylemi: Belirli bir grubu ya da kişiyi hedef alan; yalan, iftira, ötekileştirici, ayırımcı, küçük düşürücü, kin ve düşmanlık içeren söz, kavram, davranış ve eylemlere denir.
Bir kısım muhalif sosyal medya kullanıcıları, gazeteciler, yazarlar, siyasi partilerin bazı yetkilileri ve trollerin dillerinden nefret ve kin akıyor. Yıllardır bu çirkin nefret söylemi yöntemini; dine, dindara, dini eğitim kurumlarına, iktidara, Hükümetin bakanlarına, Ak Partiye, onun içinde olduğu ittifak partilerine, seçmenlerine ve Sayın Erdoğan’a karşı kullanmaktadırlar. 28 Şubat 1997 post-modern darbe döneminde de aynı nefret söylemi yöntemini Refah Partisi ve Rahmetli Başbakan Erbakan’a karşı kullanmışlardı. Ve onun elinden başbakanlığı almışlar, halkın iradesine darbe vurmuşlar ve partiyi iftiraları delil göstererek kapatmışlardı.
Milli ve manevi değerlerimize, tarihimize, milletimize ve milletin sevdiklerine karşı yürütülen; hakaret, iftira, kin ve karalama kampanyaları ülkemizin enerjisini tüketmekte, insanların gönlünü kırmakta ve toplumsal fay hatları oluşturmaktadır. Bu nefret söylemlerini maalesef bazı sosyal medya platformları da destekleyerek yaygınlaştırmakta ve şikayetleri dikkate almamamaktadırlar.
Yalan, iftira, kin, hakaret, asılsız haberler ve aşağılayıcı yorumlar birer nefret söylemidir. Ülkemize, birliğimize ve bütünlüğümüze, iç barışımıza büyük hasar veren bu söylemler çok tehlikeli sonuçlar da doğurmaktadır.
Mesela; 6 Şubat depreminin olduğu ilk haftalarda arama kurtarma çalışmalarının yoğunlaştığı bir saatte; “baraj patladı” diye asılsız haber üretip yayan kişi ya da kişilerin oluşturdukları panikten dolayı arama-kurtarma çalışmaları durmuş, herkes şehir dışına çıkmaya çalışmıştır. Bu sebeple birçok insanın enkaz altından kurtarılmaları gecikmiş, ölümlerine sebep olunmuştur.
2015-2016 yıllarında Diyarbakır’da HDP’nin kışkırtarak başlattığı hendek olaylarında asılsız haber ve iftiralarla nefret söylemleri şehirlerde terör örgütü muzahirleri tarafından yayılmış ve sonuçta 249 asker, polis ve korucu şehit olmuş, 700 vatandaş, kimileri linç edilerek öldürülmüştür. Yasin Börü’de çocuk yaşta vahşice linç edilenler arasındındaydı.
Dünya siyasi tarihinde en çok iftira, yalan, tehdit ve asılsız habere, nefret söylemine maruz kalan siyasetçi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. İktidara geldiği ilk günden beri, hatta İBB adaylığı dönemindeki 94 seçimlerinde, yüzlerce iftiraya ve nefret söylemine muhatap olmuştur. Belediye Başkanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı görevlerinde ona karşı yürütülen nefret söylemleri hız kesmeden devam etmiştir.
İşte geçtiğimiz günlerde topluma ve ve özellikle dindar halka yoğunlukla sol muhaliflerce yapılan tehdit ve iftiralara örnekler;
• Daha geçtiğimiz günlerde Ak Parti mensupları ve Sayın Erdoğan’a karşı; sözüm ona bir profesör şöyle diyor;
“Size bundan sonra yaşama hakkı yok.”
• Bir güya şair; “Kafa kesme”tehdidi yapıyor.
• Bir sinema artisti; Bunlar ayaklarından asılmalı diyerek; zulüm çeşidinde Hitler yöntemini öneriyor.
• Bir kısım futbol kulüplerinin bazı taraftarlarına; Üstelik iki ay sonra seçimlere gidecek bu ülkede “hükümet istifa” diye slogan attırılıyor ve futbol kirletiliyor, futbola siyaset ve nifak sokuluyor.
• Bazı siyasetçiler ülkemizin yerli ve milli firmalarına “beşli çete” diyerek 28 Şubat kafasıyla iktisadi linç ve nefret yayıyorlar.
• Türkiye Cumhuriyetinin Anayasal kurumu olan, Diyanete ve onun başkanına yapılan hakaretler ve iftiralar. İmam-Hatipleri ve Diyaneti kapatacağız söylemleri hem dine, hem dindarlara, hem de bu millete yapılabilecek en büyük hakarettir ve nefret söylemidir.
• Türkiye’yi kamplara ayırmaya çalışanlar, bölücülük yapanlar önce; bu virüsü üretiyor, yayıyor, bulaştırıyorlar, sonra da kalkıp karşı tarafı ülkeyi kamplara bölmekle s…