AFET ŞEHRİ
Bir hayalim var yıllardır. Gerçekleşmesi kimilerine göre imkansız, kimilerine göre gereksiz. Ama gönül bu işte, söz dinlemiyor. Herkesin kabul ettiği bir gerçek ki, Türkiyemiz bilim dilinde fay hatları denilen deprem kuşaklarıyla çevrili. Memleketin doğusu da batısı da bu gerçekten istese de kurtulamıyor. Madem durum budur ve madem biz bu gerçekle yaşamak zorundayız o zaman bu güne kadar yaptıklarımızdan farklı bir şeyler yapmak zorundayız.
Hayalim şudur ki;
Ülkemiz yedi bölge ve bu yedi bölgenin her birine devlet eliyle en az 500 bin nüfusu anında iskan edebilecek birer adet afet şehri yapılmalı. Kaç yıla biter bitsin. İkametgahları, yönetim binaları, okulları, hastaneleri, caddeleri, sokakları kısaca her şeyi ile ideal bir şehir olacak şekilde tasarlanmalı ve anahtarları devletin elinde olmalı.
Bu şehirler normal ikamete açık olmamalı. Fay hatlarından uzak, korunaklı bölgelerde, sel felaketleri de dikkate alınacak şekilde tasarlanmalı ve istenildiği zaman anında hayata başlanacak şekilde hazırlanmalı.
Şu an 10 ilimizin yaşadığı deprem afeti gibi bir afet gerçekleşmesi durumunda bu afet şehirlerinde; kimin nerede iskan edileceğinin bilindiği şekilde devlet tarafından anında devreye sokulup, şarteli kaldırılarak hayat başlatılabilmelidir.
Askeri sefer görev emri gibi, kamu çalışanlarının da böyle bir durumda afet şehrindeki görev yerleri zamanında tebliğ edilip, sadece çantasını alıp gelerek dayalı döşeli ikametgahında yarın mesaiye başlayacak şekilde kurumunun yolunu tutabilmelidir.
Bu durumda devlet baba sokakta kimsenin mağdur olmasına izin vermeden, hayatı kesintiye uğratmadan yaraları sarmakla meşgul olur ve afet görevlileri de gözyaşlarıyla uğraşmak yerine sadece işine dikkat kesilerek vazifesini yapar.
Maliyeti nedir? Mümkün müdür? gibi tartışmalar yerine en azından bir tanesi için niyet edilip, bismillah demek, dünyaya da iyi bir örnek teşkil edecektir.
Hayal kurmak serbest olduğu için kurdum bu hayali. Gerçekleştirmek benim işim olsaydı, Allah da sebebini yaratırdı... Şimdi sözümüz fırsatı olanlara, Vallahi mümkün, Billahi mümkün...